8 Kasım 2011

Ben Geliyorum Anne

Vakit tamam artik hersey hazir. Odayi susledik, serum takildi tip tip akiyor. Bekledikce zaman gecmiyor. Doktorum gecikti, cabuk gel doktorcum sabirsizlaniyoruz oglumla. Herkesin yuregi agzinda sabirsizlikla bekliyoruz Mehmet Giray'i. Ve sonunda saat 19.00 da geldi doktorumuz. Acil bir dis gebelik ameliyati cikmis o yuzden gecikmis. 'Haydi Nihancigim gidiyoruz' dedi. Bi yumruk tikadi bogazimi sanki nefes alamiyorum, kalbim bilmem kac bin atiyor ama belli etmiyorum, oysaki ilk dogumuma giderken hungur hungur agliyordum. Simdi aglamiyorum aksine dimdik guclu gorunuyorum, gulumsuyorum, espiriler yapiyorum. Neden mi? Cunku beni iyi gormek icin gozlerimin icine bakan dunya guzeli bir oglum daha var 8 yasinda ve herseyin farkinda. Annesinin karninin kesileceginide, kan akacaginida biliyor, herseyi biliyor ve korkuyor annesi icin, gozleri dolu dolu, heran aglayabilir gozlerle bakiyor annesinin gozlerinin ta en derinine. Ama annesi guclu, hic korkmuyor, "bir saat sonra gelecegim oglum, kardesini once gonderecegim ona iyi bak ben gelene kadar"... ama anneanne tutamiyor gozyaslarini. Anne yuregi iste dayanamiyor daha fazla. Ve ameliyat sedyesi geldi, simdi gitme vakti. Herseye ragmen guclu gorunmeye calissamda icimde bin tane soru ve korkular ' ya bir sey olursa ' .... "oglum once Allah'a sonra sana emanet askim" ve anne el sallayarak ameliyathaneye girer. Buz gibi bir oda, heryer bembeyaz, doktorumu ariyor gozlerim. Kalabalik bir insan ordusu, herkes telasli gibi cabuk cabuk hareket ediyor. Agzima oksijen maskesi takildi. Sonda taktilar, canim cok yandi. Serum devam ediyor, tansiyon aleti takildi. Kollarim bacaklarim sabitlendi ameliyat masasina. Epidural istiyorum ama anestezi uzmanimiz bakacagiz demisti, simdi karar zamani. Ameliyat masasina aldilar beni. Cok kilo var, elleriyle omuriligi kontrol ediyor anestezi uzmani, o kadar bastiriyorki canim cok aciyor, dayanamiyorum o bastirdikca. Emin olamiyorum diyor anestezici  "sen bilirsin istersen deneyelim ama cok kilolu karin bolgen ve belki bosuna girmis olacagiz, yapamazken narkoz vermek zorundayim" diyor karari bana birakiyor, bense ona. Hangisi daha uygunsa benim icin onu yapin diyorum aslinda yuregim pir pir hic istemiyorum narkoz almak. Ilk dogumum epiduraldi, o da ani bir dogum oldugundan yuregim agzinda korkularimla basbasa bir dogumdu, guzel gecmisti ancak cok korkmustum. Bayilmaktan korkuyordum, gecen yil daha yeni safra kesesi ameliyati olmustum, damar yolundan vermislerdi anesteziyi ve yavas yavas bayilmistim, herseyi duyuyordum ama konusamiyordum, gozlerimi acamiyordum, sakin baslamayin ben bayilmadim diyecegim diyemiyorum, yine oyle olur diye korkmustum aslinda. Ve doktorum geldi " nasilsin kizim" dedi. Tanidik biri olmasi, aile dostumuz olmasi ayri bir guven veriyordu insana. "Iyiyim Faik amca" dedim. "Korkuyorum".... "Korkma kizim, birazdan hersey bitecek, oglunu alacaksin kucagina" dedi. "Peki" dedim. "Anestezi ne yapalim?" dedim. "Genel olsun, hic birsey duymadan bitsin gitsin" dedi. "Tamam"dedim. Teslimiyetten baska ne gelirdiki elimden. Anestezi uzmani "basliyormuyuz hocam" dedi. "Nihancim basliyoruz, hic korkma" dedi doktorum. Ben damaryolundan igne olacak zannederken, meger agizdan vermisler anesteziyi ve ben basliyoruzdan sonrasini hatirlamiyorum, kut diye gittim ve bu en guzeliydi. :) Hic birsey anlamadan uyudum gitti. Ayilirken abuk sabuk karma karisik sesler duymaya basladim, gozlerimi acamiyordum. Kolum kalkmiyordu ve dikis yerimde degilde, karnimin icinde inanilmaz bir aci vardi. "Aciyo, aciyo" diye diye ayildim. Yavas yavas sesler netlesmeye basladi, annem agliyordu sanki, kimileri guluyordu. Oglumun sesini duyordum, "anne" diyordu bana, "oglummmmmm" demek istiyordum ama hic halim yoktu. Guclu olmak, onu uzmek istemiyordum ama guclu olacak halim yoktu. Yine oglumu dusunmeye basladim acaba beni boyle gordugu icin uzuluyormuydu diye huzunlendim, agrim coktu. Hala gozlerimi acamiyordum, isik gozlerimi aliyordu ama isigi kapatin diyemiyordum. Sesler yavas yavas netlesmeye basladi hala gozlerimi tam olarak acamiyordum, bebegimi getirip, gogsume yatirdilar, hayal meyal gordum onu, kucucuk dudaklariyla gogsume yapismis emmeye calisiyordu, nasil ogrenmisti bunu, nasil biliyordu emmeyi, herseyi ogrenip gelmisti adeta. Onunda gozleri benimkiler gibi kapaliydi, acamiyordu. O da benim gibi yorgundu. Agri kesici yaptilar, agrim devam ediyordu ama sesler artik cok netti. Herkesin nesesi yerindeydi belliki. Esim " 3.su kiz " diyordu. O an ordan kalkip, bogazina sarilmak ve 'sen nediyorsun ne ucuncusu' diye bogazina sarilmak geldi icimden tabii yapamadim. Sonra yavas yavas acildi gozlerim. Sesim acilmaya basladi, bogazima yerlestirdikleri nefes almak icin olan borudan dolayi bogazim tahris olmustu, catalli catalli konusuyordum ama sunu soyliyebildim "3.filan yok, istiyorsan sen dogur". :) Erkekler bu isi kolay saniyorlar zannimca. :) Aslina bakilirsa ilk dogumuma gore bayilmis olmama ragmen daha gucluydum. Dedim ya bir oglum daha vardi ve ben guclu olmak zorundaydim. Dogum aksam saatlerinde olmasini ben istemistim. Biran once sabah olsun ve evimize donelim istiyordum. Herkes yanimizdaydi ve gec saatte eve gittiler. Annem yanimdaydi ve ben cok gucluydum. Aklim buyuk oglumdaydi, onunla bu ikinci ayrilisimizdi. Ilki gecen yilki safra ameliyatimdi ve bu da kardesi icin oldu. Telefonda iyi olduklarini duydukca merakim azaldi. Kucuk oglus artik bizimleydi, iyiydi. Arada bir agliyordu, hala gozlerini acamiyordu, emiyordu ve uyuyordu. Henuz sut gelmiyordu ama o emiyordu ve uyuyordu. Cok cabuk kalktim gece ayaga, ilk dogumda bu kadar cesur degildim. Simdi ne yasiyacagimi bildigimden daha direncliydim. Altinida ben degistirdim oglumun. Yuruyuslerimi yaptim. Sabaha kadar rahat bir gece gecirdik ve sabah ikimizinde kontrolleri yapildi, hersey yolundaydi ve bizi oglene dogru evimize gonderdiler. Ve bu guzel kavusmada herseyiyle guzelliklerle dolu bir sekilde sona erdi. Hastanenin ilk bebegi Mehmet Giray oldu. Hastaneye dogum pastasi ve bebek kurabiyeleri ikram ettik. Herkesin sevgilisi oldu oglusum. Hayatlari boyunca ikisininde hep guzellikler olsun insallah yasamlarinda. Bir kez daha hayata meydan okumanin hatirasidir bu. Nice guzel anilara...

1 Kasım 2011

En Guzel Hediye


Bir anne icin hayatinda aldigi en guzel hediyedir evlatlari. Benim icinde oyle. Buyuk oglum Ahmet Eren simdi 8 yasini  4 ay gecti. Ona sorsaniz 9 yasindayim ben diyor :) buyumek icin ne kadarda aceleci. Oysa benim gozumde hep kucuk oglum o benim. Ona hamile kaldigimdaki heyecan dun gibi aklimda. Cahilligimdi o hamileligim. Birsey bilmeden ama surekli okuyarak, arastirarak gecmisti hamileligim. Zamanim coktu, evdeydim. Butun isim okumakti. Okumak ve neler oldugunu anlamak. Ve iste yine hamileydim. Hic beklenmedik bir anda, hatta artik hic umud etmedigim bir anda ikinci bir mucizeydi bu. Yaradan'dan gelen muhtesem bir hediye. Bu sefer cahil degildim. Artik tecrubeli bir anne adayiydim. Ama bu seferde okulum vardi. Hergun okula gitmek zorundaydim. Sinavlar, stres, hayat karmasasi icinde buyuyecekti kuzum. Hergun birlikte okula gidip gelecektik. Henuz 9 haftalikken cok korkuttu bizi. Onceki hamileligimde boyle birsey yasamadigimdan cok korktum ama doktor muayenesinde hersey yolundaydi. Bizi terk edip gitmesin diye cok dua ettim, cok agladim. Hatta suan bile yazarken agliyorum, o gece gercekten cok zor ve uzun bir geceydi ama o karanlik gecenin sabahi sukurki aydinlik oldu. Minik fasulyemiz oradaydi, iyiydi. O anki sevincimi anlatamam. Gunler hizla geciyordu. Aylik kontroller birbirini kovaliyor, minik fasulye buyuyor buyuyordu. Santim santim buyudugune sahit oluyorduk, gumbur gumbur atiyordu kalbi. Abisi kalp atislarini duydugunda cok sasirmisti. Hepimiz onu bekliyorduk heyecanla. Abisi onunda kendi gibi bir erkek bebek olmasini istiyordu. Doktor ise kiz gibi gorunuyor demisti. Ama benimde icimdeki ses bir erkek daha geliyor diyordu. En cok Ahmet Eren icin istiyordum bunu belkide. Iki delikanli kardes olacaklardi ileride. Ve 5. ayda ogrendik ki bir oglumuz daha olacak. Hepimiz buna cok cok cokkkk sevindik. Hele Ahmet Eren o kadar cok sevindi ki. Buyudugunde onunla oynayacakti, hayalleri vardi. Insallah gercek olacak hayalleri biraz daha sabir :) Karnim buyudukce abimiz daha cok anlamaya basladi olanlari, kardesi tekmeler atiyor, karnim bir o yana bir bu yana kivriliyordu. Ahmet Eren buna bayiliyordu. Kardesiyle konusuyor, onu cok seviyor, surekli opuyordu. Ve bir gun korktugum ama hic dile getirmedigim konuyu acti Ahmet Eren "anne ben belki kardesimi kiskairim!!!". Iste beklenen konuydu bu. Oturduk baba, anne ve ogul olarak konustuk. Kiskanacak bir sey yoktu. O kardes istemisti ve Allah'ta onun bu istegini ona hediye olarak gondermisti. Ikisi kardes olacakti ve bu cok keyifli birseydi. Teoride anlamis gibi gorunsede, pratikte ne olacagi hep bir muamma olmustu doguma kadar. 8. ayima kadar okula gittim. Derslerimi verdim, sinavlarimi gectim. Kucuk oglusum hic uzmedi beni. Ama son aylarda ne zaman derse girip siraya otursam surekli tekmeliyordu ve ben surekli kalkip oturmak zorunda kaliyordum :) Sinavlarda hocalar bile soruyordu oglusumu "aman sinavda dogmasin" diye espiri yapiyorlardi :)) Oglusum hic uzmedi beni. Sinavlar bitti, okul bitti, Turkiye'ye gittik, babamiz sonra geldi ama oglusum hep bekledi, erkenden geliyim demedi :)) Cok akilli canim benim ogluslarim ;) Hafif sabah bulantilari disinda hic bir sikintim olmadi, sadece karnim buyudu o kadar. Ilkindeki gibi cok rahat bir hamilelik gecirdim. Dogum icin gun kararlastirdigimizda heyecan doruktaydi. Korkuyordum aslinda, biliyordum yasayacaklarimi ve ilk dogumda epidural sezeryan istemistim, spinal yapilmis heralde cunku ameliyat sonrasi epidural takili degildi ve inanilmaz bir agri yasadim. Sonrasi ise kabustu cunku bu spinal anestezi bas agrisi birakirmis geride yillarca migren yasadim. Yeniden hamile kalinca ise tamamen gecti gitti migren cok sukur. Ve doktorumunda tavsiyesiyle bu kez genel anestezi olacakti. Genel anesteziden korkuyordum. Bayilmak istemiyordum ama herseyi o ana birakip, beklemek en guzeliydi. Tum alisverisler yapildi. Kiyafetler utulendi, hastane cantasi hazirlandi. Kameralar, fotograf makinalari, hersey, herkes hazirdi. 21 Temmuz 2011 gunu oglenden sonra hastaneye yatisimiz yapildi. Odayi susledik, misafirler icin pasta ve kurabiye ikramlarimizi yerlestirdik. Hersey hazirdi ve sirada dogum hikayemiz var...bir dahaki postta :) bekleyin bizi ;)

Hayata Ikinci Kez Meydan Okumak!



Hayata ikinci kez meydan okumak!
Bebek kokusunu bilirmisiniz? Anne olmasanizda
yegeninizi, kardesinizi, komsunuzun cocugunu ilk dogdugu gunlerde kucaginiza
aldiysaniz bilirsiniz, mis gibi kokar onlar. Cennetten gelen en guzel kokudur
onlar. Hele birde anne olduysaniz ve o sizin meleginizse, iste o kokunun tarifi
imkansizdir. Yaklasik olarak hamileligin ilk dort ayinda onlardan bi haber
yasariz. Ama o ilk pit pitlar basladiginda duygularimizin yogunlugu,
mutlulugumuz anlatilmaz olur. Ilk anne adayi oldugumda henuz 25
yasimdaydim. Cok genctim, ya da simdi
bana o zamanlar cok gencmisim gibi geliyor. Ve hatirliyorumda ilk ogrendigim an
ciglik cigliga bagirmistim. O an cok baska bir an. Allah isteyen herkese bu
guzelligi tattirsin dilerim. Sismanliktan hic hoslanmayiz ama hamilelik
surecinde buyuyen karnimiz cok mutlu eder bizi. Onun ilk kipirdanmalari
mutlulugumuza mutluluk katar. Her ay, kontrolleri sabirsizlikla bekleriz.
Annelik baska bir duygudur. Onun o ultrason goruntusunu bile buzdolabina
asariz, ultrasondaki goruntusune bakar konusur hatta aglariz. Anneyiz iste,
daha o ana rahmine duser dusmez baslar bizim analik seruvenimiz. Hamilelik
surecini guzel bir sekilde atlattiysaniz, sirada dogum var. Korkmayan varmidir
bilmiyorum o andan. Hatirliyorumda ilk dogumumda ‘orda kalsin, ben vazgectim,
dogurmayacagim’ demistim. Aslinda birazda onunla aramizdaki o essiz bagin
kopmasi korkutmustu beni. Gercektende dogumdan sonra, o herkesin gozbebegi
oluvermisti. Kiskanmismiydim acaba bilemiyorum. Ama icimdeyken sadece benimdi,
simdi herkesin sevgilisi olmustu. Paylasmak zor is gercekten. Sanirim
kayinvalide olma duygularida tohumlarini o gunlerde atiyor icimize. Kiz annesi
yada erkek annesi hic farketmiyor. Evlat sizin ve paylasmak zor is. Sonra gun
gun onun buyumesine tanidik oluyorsunuz. Bir an bile yanindan ayrilmadan,
nefesi nefesinizde yasiyorsunuz. Yari kirki, kirki derken, herkes kendi
hayatina donuyor ve siz kucuk bir cekirdek aile olarak hayatta kendi basiniza
yuruyorsunuz. Ilk agusu, ilk anne- baba deyisi, ilk disi, ilk saci, ilk
tirnagi, gobek bagi ne varsa saklamistim ben. Hala bir kutunun icinde duruyor.
Bilmem buyudugunde merak edermi ama yinede ona vermek icin sakliyorum. 4-5 sene
nefes nefese bir yasamin ardindan, okul hayati basliyor. Ben oglumdan ilk
ayrildigim kres gunu cok aglamistim. Sanki benden zorla kopartmislar gibi
gelmisti bana. Zamanla alistik bu duruma ama bizim icin cokta kolay olmadi.
Cocugun ilk yillarinda, yeniden anne olmak icin daha bir cesur oluyor insan.
Aradan yillar gecince, o cesaretin yerini rahatlik ve korkular aliyor sanki. Ya
yapamazsam, ya zorlanirsam vs.. bir suru soru sizleri frenliyor. Sonra bir gun
hic ummadiginiz bir anda, ummadik bir haber aliyorsunuz “Hamilesiniz”…
kelimelerin sustugu, gozyaslarina boguldugum o an. 4 yil once universiteye
basladim. Yarim birakmistim o zamanlarda, genctim, cahillik etmisim. Yeniden,
keske okusaydim dememek icin 30 yasimda tum zorluklari goze alip, Ingilizce
egitim veren bir universitede Ingilizce hazirliga basladim. Oglum anaokulunda,
ben okulda. Herseye yeniden baslamak cok zor oldu. Sabir ve sebat gerekiyordu.
Yillar zorluklarlada olsa cabucak gecti. Oglum 2. Sinifa, ben ise 3. Sinifa
gecmistim. Sinav zamaniydi, cok stress vardi uzerimde. Derslerimi vermek,
okulumu zamaninda bitirmek istiyordum. Hazirlikla birlikte 5 senelik bir
maceraydi bu ve ben yarisindan cogunu bitirmistim. Sinavlar, stress derken
gunler hizla geciyordu. Bir suphe ile verdigim kan sonucu pozitif cikinca. Hic beklemedigim
icin, tahlillerde bir hata olabilecegini dusundum. Oyle ya belkide sonuclar
karismisti ama yok karismamis. Ultrasonda minik bir nokta bana goz kirpiyor.
Doktor “tebrikler HAMILESINIZ” dedi. Ve iste 7 yil aradan sonra, hayata ikinci
kere meydan okuyus hikayemiz boyle basladi…bekleyin…

31 Ekim 2011

HAYATTA GUZEL SEYLERDE OLUYOR


Hayatta cok guzel seylerde oluyor tabii insan bazen yazmaya firsat bulamiyor :) Cok uzun zaman oldu yazmayali anlatmayali am oyle yogun oyle yogunki gecen gunler nefes almaya vakit yok. Bugun blogumu ne cok ozledigimi farkettim bir an yazmak geldi icimden ve yaziyorum... Yazin bir iki kutlama icin yazmistim bir seyler aslinda saklamadigim ama buraya yazmayi o an icin de olsa istemedigim (nazar deger filan diye sanirim :) ) bir sey vardi :) HAYATA IKINCI KEZ MEYDAN OKUMAK... yakin dostlarim biliyorlardi an an yanimdalardi sagolsunlar evet ikinci kez hamileydim. Yakisikli ogluma bir kardes geliyordu. 8 yil aradan sonra ilk hamilelik gibi gelmisti bu durum bana. Okulum devam ediyordu 3. siniftaydim, oglum 2. sinifa gecmisti. Sorumlulugum coktu ama hamileligim cok guzel gecti Maasallah ve 8. ayima kadar gittim okuluma sinavlarimi verdim ve 3.sinifida alnimin akiyla bitirip, 4. sinifa gectim sonrada ucaga binip dogruca Turkiye'ye uctuk. Oglusumun gonlune gore verdi Allah bir erkek kardes istiyordu ve geliyordu kardesi. Bu arada yukaridaki fotograf esimin master mezuniyeti burada 7,5 aylik hamileydim dolu dolu. Darisi basima diye diye verdik pozumuzu :) Ikinci kuzu rahatti hic uzmedi annesini rahat bir hamilelik gecirdik onca kosturmacaya ragmen maasallah gik demedi ben gitti geldi hergun okula onca derse girdi, onca kilometre yol yapti benle, sinav streslerimi paylasti cok sukur hic uzmedende dogdu geldi kucagimiza :) O da bir sonra ki postta :))

8 Temmuz 2011

Bir Yastikta 10 Yil

Hayat hizla akip giderken avuclarimizin arasindan, bu 10 yil ne zaman gecti anlamak gercektende cok zor. Neler neler sigmis icine bu 10 senenin, dusunup biraz maziye bakinca anliyor insan. En guzeli ise dunyalar guzeli 8 yasindaki oglumuz ve Allah'in bize verdigi 10. yil hediyesi kucuk surprizimiz. Sanirim onlarda 10 yilimizi taclandiran en guzel armaganlar olsa gerek. Cok seyler var aslinda soylemek isteyipte bogazima dugumlenen, bir turlu dile gelmeyen, sozcuk haline gelemeyen, ucusan kelimeler. Bazen yasanan guzellikleri anlatmaya yetmiyor kelimeler. Gullerle bezenmis, her bir yili ifade eden bu guzel cicekler bugunun en guzel merhabasiydi bana. Yanimda yoksun suan ama seni yanimda hissettirdi bana. Diliyorumki canim hayat boyu hep birbirimizi tamamlayip, hep mutluluklar ciksin karsimiza. Nice mutlu 10 yillarimiz olsun cocuklarimizla...


26 Haziran 2011

Iyi ki Dogdun Ahmet Eren'im

Gunlerden bir gun, aksamlardan bir aksamdi seni kollarima verdiklerinde. Yumuk yumuk gozlerinle, sen de ben de saskindik aslinda. Ne sen anne demeyi biliyordun, ne ben anne olmayi. Herseyi seninle, birlikte ogrendik biz. Ilk adimlarimizi birlikte attik, hatalar yaptik birlikte onardik. Birbirimizi hep kosulsuz sevdik. En guzel gunlerimiz, hergunumuz oldu cunku sen hep, her gunumuzu aydinlatan bir gunes oldun. Hala onca yilin gecipte, senin 8 yasini bitirdigine inanamiyor gozlerimiz. Sen gozlerimizin onunde yavas yavas buyurken, onca yili nasil yasadik hala anlayamiyor yuregimiz. 9. yasina girerken diliyorum ki senin istedigin gibi birer anne baba olmayi basarabilmisizdir insallah. Sen her zaman bizim en kiymetlimiz oldun her zamanda oyle olacaksin. Bu yil sana ozel bir dogum gunu hediyesi hazirliyor Yaradan. Dilerim sende onu cok seveceksin. Canim oglum, guzeller guzeli oglum, sen her zaman anne ve babani cok sevdin, bunu her daim hissettirdin. Umarim senin sevgine layik anne ve baba olabiliyoruzdur. Seni cokkkk ama cok seviyoruz. Hic bir kosul aramadan, hicbir sey beklemeden seviyoruz seni ve daima cok sevecegiz.. sen bizim herseyimizsin canim oglum, iyi ki dogdun, iyi ki verdi seni bize Yaradan ve sen iyiki bizi sectin anne baba olarak, iyi ki oglumuz oldun. Saglikla, mutlulukla, huzurla, basariyla, uzun bir omur sur yavrum. Nice guzel dogum gunlerini gulerek karsilayalim hepbirlikte, hepbirlikte nice yeni yaslarini mutlulukla karsilayalim insallah. Sen hep o kucuk mutlu cocuk ol, biz seni hep mutlu gorelim insallah. Iyi ki dogdun kucuk bebegim, iyi ki vermis Yaradan seni bize...