17 Mart 2013

Kıymalı Kapalı Ev Pidesi


Bugun esimin dogum gunu. O pek sevmez pasta, merasim. Bende onun yerine onun hosuna gidecek bu kapali ev pidelerini yaptim :) Ailecek hep birlikte yedik, gulduk, eglendik. Tabii ben sadece iki dilim yiyebildim malum diyetteyim ama olsun evde herkes keyifle yedi, huzurla oturduk hepbilikte o bana yetti zaten :) Iyi ki dogdun kocacik. Saglikli, mutlu, hayirli, huzurlu nice guzel gunlerimiz olsun insallah...



MALZEMELER

Hamuru Icin Malzemeler
2 su bardagi ilik sut
1 su bardagi sivi yag
1 paket kuru maya
1 yemek kasigi seker
1 yemek kasigi tuz
Un

Ic Malzemeleri
250 gr. kiyma
1 adet rendelenmis veya rondoda kiyilmis sogan
4 adet orta boy rendelenmis veya rondoda kiyilmis domates
1 demet maydaniz
Karabiber
Tuz
Sivi yag
1/2 su bardagi su

Uzeri Icin Malzemeler
2 yumurta sarisi
Tereyagi




YAPILISI

Ilik sute maya ve sekeri ekleyip iyice cirpin. Maya ve seker eridikten sonra tuzunu ilave edin, onu da cirparak eritin ve uzerine sivi yagi ekleyip, aldigi kadan un ekleyin. Hamur elinize yapismayacak kivamda ancak sert olmamalidir. Sonra hamurun uzerine nemli bir bez ortun ve kabarmasini bekleyin. Yaklasik 4-5 saat icinde kabaracaktir. Hamurun kabarmasina yakin ic malzemelerini bir kabin icinde iyice harmanlayin ve biraz su ile harci sulandirarak yumusatin. Hamur mayalandiktan sonra tezgahin uzerine un serpin ve istediginiz buyuklukte bezeler kopartarak elinizle, tezgahin uzerinde oval bir sekilde acin, icine cig olarak harcinizi surun ve hamurun iki tarafini ortada birlestirerek sikica kapatin. Pideleri yagli kagit serilmis firin tepsisine dizin. Uzerine yumurta sarisi surup, 200-250 derecede isitilmis firinda pisirin. Pistikten hemen sonra servis tabagina alip, uzerine tereyagi surerek, ister butun olarak, isterseniz dilimleyerek servis yapin.

AFIYET OLSUN

28 Şubat 2013

ÖRGÜ POĞAÇA



Elmali milfoy yapmistim bir zamanlar boyle orgu seklinde. Cok zevkli bir calisma ve sonuc mukemmel. Mayali pogaca tarifimi cok seviyorum, yumusacik, puf puf bir tarif, herkes cok begeniyor. Yine onu yapmak istedim ama bu kez klasik yuvarlaktan cikip milfoydeki gibi yaptim. Kapis kapis yendi, bende sevildigine mutlu olmakla yetindim kefirimi ictim meyvemi yedim :) Yaza kadar verilecek epey bir kilom var biliyorsunuz. Bunun hikayesini diger blogumda yaziyorum, bakmak isterseniz Kirmizi Kurdeleli Siyah Tutu...


MALZEMELER
1 su bardagi sut
1 su bardagi yogurt
1 su bardagi sivi yag
1 tatli kasigindan biraz fazla tuz
1 tatli kasigi seker
1 paket kuru maya
1 yumurta (sarisi uzerine surulecek)
Aldigi kadar un

Ic Malzemesi Icin
Peynir
Maydanoz


YAPILISI
Sutu cok hafif ilitin ama sicak olmasin. Maya sicagi sevmez cunku. Icine mayayi ve sekeri ekleyip, eriyene kadar karistin. Sonra yogurdu, sivi yagi ekleyin, tuzunu ekleyip, eritin. Yumurtanin akini ekleyin, sarisini uzerine surmek icin ayirin. Yavas yavas unu eklemeye baslayin ve guzelce yogurun. Hamur ne civik, ne de cok sert olmamali. Yumusak kivamli bir hamur olacak. Hamurun uzerine nemli bir havlu ortun ve dinlenmeye birakin. Hamurunuz mayalandiktan sonra (yaklasik 4-5 saat yetecektir) hamurunuzdan istediginiz buyuklukte parcalar kopartin biraz unladiginiz tezgahinizin uzerinde elinizde ikinci resimdeki gibi yassi bir hamur acin, merdaneye gerek yoktur. Keskin bir bicakla karsilikli, esit ve derin cizikler atin. Tam orta kisma maydanozlu ve peynirli harci harmanlayip, birer kasik kadar yerlestirin. Daha sonra kestiginiz her bir cizgideki hamuru peynirli harcin uzerine, karsisindaki hamuruda onun uzerine kapatarak adeta sac orgusu yapiyormus gibi hamurunuzu kapatin. Cok fazla aralik vermemeye, hamurlari ust uste getirmeye calisin ki harciniz disariya tasmasin. Buna benzer bir tarif olan elmali milfoy tatlimin tarifinde de yapim asamalari mevcut oradan da incelemek isterseniz buraya tiklayin. Hamurlari ordukten sonra ucunu bicakla kesip duzeltebilirsiniz. Yagli kagit serilmis firin tepsisine dizilen pogacalarin uzerine yumurta sarisi surup, onceden 200 derecede isitilmis firinda pisirin. Firindan cikar cikmaz uzerine havlu ortun, boylece yumusacik pogacalariniz olacak. Ilidiktan sonra servis yapin.

AFIYET OLSUN


GOKKUSAGI TATLISI/IKI RENKLI REVANI


Bu tatliyi yillar once nerede gormustum hic hatirlamiyorum sanirim blogumu actigim ilk yillardir 2007 filan. Bugun misafirlerime bu tatliyi yapmak istedim ama ne adi ne tarifi aklimda degildi hemen google amcaya sordum, sagolsun hic bir sorumu karsiliksiz birakmaz :) Tabii benzer bir cok tarif cikti karsima ama eskilerden ve pek cok kere tarifini deneyip memnun kaldigim Portakal Agacinin tarifi ile yapmak en garanti yoldu benim icin. Hic dusunmeden tarifi not ettim ve hemen yaptim. Diyette oldugum icin ben tadina bakamiyorum ama anneannem onayladi 'nefis olmus' :) oyleyse bende size hic dusunmeden tavsiye edebilirim bu tatliyi...


Malzemeler

Keki Icin
3 yumurta
1 cay bardagi seker
3 cay bardagi yogurt
1 cay bardagi siviyag
3 cay bardagi irmik
3 cay bardagi un
2 paket kabartma tozu

Serbeti Icin
3 su bardagi su
3 su bardagi toz seker
1 dilim limon suyu

Diger Malzemeler
1 kucuk paket kakao
Damla cikolata
Cekilmis ceviz
Hindistan cevizi
Koyu krema veya kaymak


YAPILISI

Serbet malzemelerini tencereye koyup, kaynatin ve sogumaya birakin. Cirpma kabinda yumurta ve sekeri kopurene kadar cirpin sonra diger malzemeleri icine karistirip, homojen bir kivam alana kadar cirpin. Buyukce bir cam kalibi yaglayin ve unlayin sonra harci dokun ve onceden 200 derecede isitilmis firinda pisirin. Kekiniz pistikten sonra baska bir kaba ters olarak cikartin ve agzi keskin bir kalipla veya bardakla yuvarlaklar kesin. Hazirladiginiz serbeti kestiginiz ve artan keklerin uzerinde bir iki defa gezdirin. Kestiginiz yuvarlaklari servis tabagina alin ve kalan keklerin icine kakaoyu ve bir miktar hindistan cevizini ilave edip, hafifce yogurun ve yuvarlak dilimlerden daha kucuk parlacalar alip, keklerin uzerine koyun. Kremayi veya kaymagi krema sikma aparatina doldurup en ustune sekil verin. Damla cikolata ve ceviz parcalariyla susleyin. Arzuya gore hindistan cevizi, findik, badem, antep fistigi, renkli sekerler ilede susleyebilirsiniz. Soguduktan sonra servis yapin.
AFIYET OLSUN

Meyveli ve Cikolatali Yarisma Pastalarim


Gecen yil bu iki pasta ile katilmistim yarismaya. Kremali pastalarda 1. oldular genelde 2. ve 3.lugu aldik. Seker hamurunu goruntu olarak sevsemde, favorim kremali pastalar. Bu yuzden kremali pastalar yapmayi daha cok seviyorum. Aslinda ben pasta yapmayi cok seviyorum desek daha dogru olacak :)


MALZEMELER
Pandispanya Icin (1 pandispanya icin)
1 su bardagi yumurta (4-5 adet)
1 su bardagi seker
1 su bardagi un
1 yemek kasigi sut 
1 yemek kasigi sivi yag

Krema Icin (1 pasta icin)
250 gram sut
1/2 su bardagi seker
2 cay kasigi nisasta
3 yumurta sarisi
1 paket vanilya

Suslemek Icin
Tropikal Meyveler
Parca yada damla Cikolata
Kakao
2 paket krem santi
Sut

YAPILISI
Oncelikle krem santiyi 1,5 bardak sutle cirpin ve buzdolabina kaldirin. Sonra krema malzemelerini bir tencereye alin ve surekli karistirarak muhallebi kivamina gelene kadar pisirin. Surekli karistirarak sogutun. Pandispanya icin seker ve yumurtalari 15 dakika kadar mikserle cirpin ve unu ilave edip, sut ve sivi yagi da ekledikten sonra iyice karistirin. Kalibini yaglayin ve unlayin veya yagli kagit serin, uzerine harci dokup, 180 derece firinda pisirin. Pandispanya soguduktan sonra ikiye bolun, her iki katinida sutle islatin. Servis tabagina pandispanyanin bir katini koyun, uzerine kremanizin bir kismini surun ve tropikal meyvelerle veya cikolata parcalari ile kaplayin. Sonra pandispanyanin diger katini yerlestirin. Kremanin kalan kismina biraz krem santi ekleyip karistirin ve pastanizin uzerini kaplayin. Pastanizin kenarlarini kalan krem santiyi, krema sikma aparatina koyup susleyin. Cikolatanizi benmari usulu, buharda eritip, yagli kagit uzerinde degisik sekiller verip, buzdolabinda dondurarak pastanizi susleyebilirsiniz. Aydinger kagidi uzerine istediginiz sekilleri cizip, makasla keserek bu kagidi pastanizin uzerine tutup, kakao ile degisik motifler olusturabilirsiniz. Veya meyveli pastalarda tropikal meyvelerle pastanizin uzerini kaplayabilirsiniz. Pastalarinizi bir gun buzdolabinda dinlendikten sonra servis yapmaniz daha lezzetli olmalarini saglayacaktir.

AFIYET OLSUN


BALKABAGI PASTASI


Ne cok seviyorum bu balkabagini ben. Suan buzlukta haslanmis balkabaklari duruyor :) ama onlar benim saglikli beslenme listelerimin 13.sundeki corba icin sakli :)) Gecen yil yapmistim bunu komsumla birlikte. Inanilmaz guzel bir lezzeti vardi, cok begenmistim hatta bayilmistim. Sonra gittim aradim taradim balkabagi buldum dayandim komsumun kapisina, sagolsun kirmadi geldi birlikte yaptik. Yapis o yapis patladi gitti diyecegim ama o patlamadan biz yemekten patladik. Simdi yillardir aldigim kilolarimi verme cabasi icinde oldugumdan boyle seyler yapamiyorum ama yine de blogumda tarifi olsun, isteyenler yapsin yesin dimi :)


MALZEMELER
Balkabagi
Seker
Potibor biskuvi
2 paket krem santi
Ceviz
Sut

YAPILISI
2 paket krem santiyi 1,5 bardak sutle cirpin ve buzdolabina kaldirin. Istediginiz miktar cevizi rondodan gecirip, kenara koyun. En buyuk boy tencereniz dolacak sekilde kabaklari dograyin ve tencereye doldurun. Sekeri gozkarari koydum uzerini ortecek kadar. Seker orani sizin sekeri sevip sevmemenize bagli, o yuzden damak zevkinize gore azaltip, arttirabilirsiniz. Sonra tencereyi ocaga koyup, kapagini kapatin ve orta ateste pisirin. Icine biraz su koyabilirsiniz. Arada kontrol ederek, iyice eriyene kadar pisirin. Kabaklar pistiginde pure olacak kivamda olmalidir. Pisen kabaklari pure yapma aparati veya catal yardimiyla iyice ezin. Buyukce dikdortgen bir kalibin dibini sutle islatin ve bir kat potibor biskuvi doseyin. Uzerine pure haline getirdiginiz balkabaklarindan biraz yayin ve rondoda cektiginiz cevizlerden serpistirin. Sonra tekrar potibor biskuvi dizin ve yine uzerine balkabagi puresi doseyin, uzerine ceviz serpin. Pure bitene kadar bu isleme devam edin. En son kat pureyi koyduktan sonra iyice sogumasini bekleyin. Pure iyice soguduktan sonra, dolapta iyice donmus olan krem santi ile uzerini kaplayin. En son olarak cevizle uzerini susleyip, buzdolabina kaldirin. Soguk olarak servis yapin.

AFIYET OLSUN



27 Şubat 2013

IRMIK HELVASI



MALZEMELER

1 bardak irmik
1/2 bardak sivi yag
Ceviz, fistik
Tarcin

Serbeti Icin
2 bardak sut (yarisi su da olabilir)
1 bardak seker

YAPILISI
Serbet malzemelerini kaynatin. Ayri bir kapta yag ve irmigi surekli karistirarak rengi koyulana kadar kavurun sonra serbeti icine ekleyip biraz daha pisirin, fistik ve ceviz koyup karistirin, ocaktan alip, kapagini kapatin ve uzerine bir havlu ortup yarim saat dinlendirin. Sonra servis tabagina alip tarcin ile susleyerek servis yapin.

AFIYET OLSUN

MUZLU PASTA


Benim oglumun yedigi tek pasta diyebilirim bu pasta icin. Muzlu olursa yer, bir de icinde cilek olmayan ama cilekli kremayla hazirlanmis olursa yer pastayi :) ah benim oglum guzel oglum cok yemek secer :) Iste bu pastayi da bir gece vakti, sirf oglusum istedigi icin yapmistim kendisi 2-3 dilim yedi kalani komsulara dagittik :)  Hazir kremali pastalari cok sevmesemde cogu zaman vakit darligindan kullanmak zorunda kaliyorum, iste bu acele pastada oyle bir pasta oldu...
MALZEMELER

Pandispanya Icin
1 su bardagi (4-5 adet) yumurta
1 su bardagi seker
1 su bardagi un
 1 yemek kasigi sivi yag 
1 yemek kasigi sut

Krema Icin
2 paket krem santi
1 paket pasta kremasi
Sut

Suslemek Icin
Muz
Damla Cikolata

Yapilisi
Seker ve yumurtalari 10-15 dakika iyice krema kivamina gelene kadar cirpin. Sonra un ve diger malzemeleri ekleyerek iyice homojen olana kadar cirpmaya devam edin. Yagli kagit serilmis kelepceli kaliba dokup, 180 derece firinda pisirin. Pandispanya piserken pasta kremasi ve krem santiyi uzerindeki sut olcusunun yarisi ile cirpin. Pisen pandispanyayi soguduktan sonra ortadan ikiye kesin ve her iki katinida sut ile islatin. Pandispanyanin ust katini servis tepsinizin altina koyun uzerine pasta kremasini surun ve muzlari dilimleyerek uzerine ust kat pandispanyayi yerlestirin. Pandispanyanin her yeririni krem santi ile kaplayin ve dilediginiz sekilde susleyip, damla cikolatalar ve muz dilimleri koyun. Pastanizi bir gece dinlendirip servis yaparsaniz cok daha lezzetli olacaktir.

AFIYET OLSUN

26 Şubat 2013

BULGURLU ETLI SEBZELI BOREK


MALZEMELER

Ic Malzemesi
1 su bardagi kisirlik bulgur
250 gr yagsiz dana kiyma
3 sap pirasa
1/4 lahana
2-3 adet havuc
2 adet sogan
2 adet patates
Sivi yag
Karabiber
Tuz

Dis Malzemesi
Yufka
Yumurta sarisi
Susam
Sivi yag
Su
Sut

Yapilisi
Genis bir tencerede cok az yag ile soganlari yemeklik dograyip kavurun sonra kiymayi ekleyip kavurmaya devam edin. Kiyma hafif pistikten sonra ince ince kiyilmis pirasalari, lahanayi ekleyin ve kavurmaya devam edin. Rendelediginiz havuc ve patatesleri ekledikten sonra karabiber ve tuzunu ayarlayip, bulgurunu ekleyin ve biraz daha kavurup ocaktan alin. Firini 200 derecede isitmaya baslayin. Yufkalarinizi serin ve ayri bir yerde biraz su, sut, sivi yag ve tuz karsimi hazirlayin ve bunu firca yardimiyla yufkalariniza surup, yufkalarin bir kenarina harcinizi doseyin ve rulo olacak sekilde yufkalarinizi sarin. Arnavutlukteki gibi yufkalariniz cok ince ve kare seklindeyse o zaman iki uc kat yufka kullanin ancak Turkiye'de ki yufkalarda tek kat yeterli olacaktir. Hazirladiginiz rulolari yagli kagit serilmis firin tepsisine dizin, uzerlerine yumurta sarisi surup, susam ekeleyin ve firina verin. Firindan cikan boreklerinizin uzerine havlu orterseniz borekleriniz yumusar ancak citir seviyorsaniz hic bir sey ortmeden sogumasini bekleyip servis yapin. Firina vermeden once dilimlerseniz sizin icin daha kolay olacaktir.

AFIYET OLSUN

ZEYTİNLİ RULOLAR



Bu zeytinlilere bayilacaginiza eminim. Kagit ve kalemleriniz hazirsa iste basliyorum anlatmaya :)


MALZEMELER
1 Su Bardagi Ilik Sut
1 Su Bardagi Sivi Yag
1 Su Bardagi Yogurt
1 Yumurta Sarisi (Uzerine Surmek Icin)
1 Tatli Kasigi Tuz
1 Tatli Kasigi Seker
1 Kucuk Paket Toz Maya (Veya 1 Tepeleme Yemek Kasigi)
Aldigi Kadar Un (Yumusak Bir Hamur Olacak Kadar)

Ic Harci Icin
1 Kase cekirdekleri cikartilmis ve rondodan gecirilmis zeytin
2 domates rondodan gecirilmis
2 biber rondodan gecirilmis
1 Tatli kasigi kekik
1 Yemek kasigi salca
Sivi yag
Tuz

YAPILISI
Ilik sutte toz mayayi eritip, butun malzemeleri karistirin ve yavas yavas un ekleyerek, yumusak bir hamur elde edene kadar yogurun. Hamurun uzerine nemli bir bez koyup, mayalanana kadar dinlendirin. Hamurun hacmi iki katina cikmis olacak. Hamur mayalanirken ic harcini hazirlayabilirsiniz. Tum malzemeleri bir kabin icinde karistirmaniz yeterli, burada onemli olan malzemelerin rondodan gecirilmis olmasidir. Mayalanan hamuru, un serptiginiz tezgahta gelisi guzel acin ve icine her yerine gelecek sekilde harcinizi surun ve hamuru rulo seklinde katlayip, dilimleyerek yagli kagit serilmis tepsiye dizin ve uzerlerine yumurta sarisi surup, 200 derece firinda, uzerleri kizarana kadar pisirin. Pogacalar pistikten sonra uzerlerine bez ortup 5-10 dakika dinlendirdikten sonra servis yapin.

AFIYET OLSUN

25 Şubat 2013

KEPEKLİ SÜTLÜ EKMEK


Evde kepekli ekmek yapanlar vardir muhakkak. Bu benim ilk kepekli ekmek denemem oldu ve geercektende muhtesem oldu kendileri :) Yulaf ezmesi ile susledigim kepekli ekmegimin lezzeti o kadar guzeldi ki bizim ev halki resmen kek yapmisim gibi oturup yediler, snairim bunu siklikla yapmamam gerek :) 


MALZEMELER
1 Yumurta
1 Paket kuru maya
1 Su bardagi sut
1/2 cay bardagi zeytin yagi
1 tepeleme cay kasigi tuz
2 cay kasigi seker
3 su bardagi kepekli un
Yulaf ezmesi

YAPILISI
Ilik sutle mayayi eritin, yumurtanin sarisindan bir cay kasigi ayirin ve butun malzemeleri harmanlayip, hamuru iyice yogurun. Uzerine bez ortup, yarim saat dinlendirin. Dinlenen hamuru bir kere daha yogurup, uzun kek kalibina, yagli kagit serip, hamuru yerlestirin. Hamurun uzerine bicakla cizikler atip, ayirdiginiz yumurta sarisini, cok az sutle acip, hamurun uzerine surun. Hamurunuzun uzerine yulaf ezmesi serpin, 180 derece firinda, 35 dakika pisirin. Biraz soguduktan sonra dilimleyip, servis yapin.

AFIYET OLSUN

Kepekli Biberiyeli Focaccia

 Focaccia blog dunyasinda yemek blogu yazmaya basladigim 2007 yilinda tanistigim bir lezzet. Tadi ekmekten cok doyurucu bir hamur isi gibi, sicakken mis gibi kokusuyla insanin basini donduren bir lezzet. Biberiyeyle olan su gunlerdeki hasirnesirligim yuzunden olacak aklima dusuverdi Focaccia ama ben beyaz un yemiyorum eee ne olacak benim halim, ben simdi Focaccia yiyemeyecek miyim?? Iste hemen bir simsek cakti kafamin icinde 'hayir! yiyeceksin' ve aldim elime kepekli unumu basladim yogurmaya, bu kadar lezzetli olacagini gercekten tahmin etmiyordum ama harika kabaran hamurumdan leziz bir kepekli Focaccia cikti ortaya. Ucundan kesip tadina baktim tuzu, tadi yerindeydi. Hemen evdekilere birer dilimcik ikram ettim, zira goz hakkidir :) geri kalani hemen strecleyip kaldirdim. Listemde kepekli ekmek dendiginde bir dilim yiyecegim kendisinden :) Gelelim tarife. Tarif icin bir cok bloga bakabilirsiniz, asagi yukari hepsi ayni malzemeler icerir ki zaten ekmegin ana malzemeleridir bunlar, bu yuzden ben listelerime aykiri olmadan yapabilecegim bir ekmek yapmaya calistim, basardimda sanirim. Iste tarif...

Malzemeler
1/2 paket instant kuru maya
1 cay kasigi deniz tuzu veya normal tuz
1 bardak ilik su

2 yemek kasigi yagsiz sut

2 yemek kasigi zeytin yagi
Kuru feslegen
Biberiye

Yapilisi
Tuz ve kuru mayayi derin bir kabin icine alin ve ilik suyla bunlari iyice eritip icerisine sutu ve zeytinyagini ilave edin. Kepekli unu yavas yavas dokerek, yumusak bir hamur elde edene kadar iyice yogurun. Hamuru ne kadar cok yogurursaniz, ekmeginiz o kadar guzel olur. Hamurunuzun uzerine nemli bir bez ortup, hamur iyice kabarana kadar bekleyin. Kabaran hamuru alip, yagli kagit serilmis firin tepsisinde elinizle bastirip yayin, uzerine parmaklarinizla delikler acin. Ayri bir kapta bir cimdik deniz tuzunu, feslegeni, biberiye ve zeytin yagini karistirip, slikon firca ile ekmegin uzerine iyice yedirin ve 180 derecede isitilmis firinda 25-30 dakika pisirin. Ekmek sicakken uzerine bir havlu ortun ve ilidiktan sonra dilimleyin.

AFIYET OLSUN

Cookie Monster Cup Cake/Kurabiye Canavari Kap Kek


Bugun telefonda bu kapkeklerden bahsettigimi duyan buyuk oglusum "anne bizde yapalim" diyince dayanamadim, hadi o zaman yardim et, birlikte yapalim" dedim, kalktik koyulduk ise. Bir tur pisen kap keklerin ardindan ikinci turu firina attik ki elektrikler kesildi. Bu aralar anlamadigimiz bir sorundan dolayi surekli bizim binada elektrikler gidiyor ve birkac yerde. Ama bu iyi olmadi cunku kap kekler pismedi. Neyse dedik, bir 12'lik kalip kap kekimiz pismis hali hazirda elimizde onlari susleyelim. Krem santiyi elektrik olmadanda yapabiliriz, biraz cok cirpmam gereksede yapabilirim :) Gida boyalarimizda var. Aslinda onceden bilseydim yapacagimizi kremalari onceden hazirlamak daha mantikli. Birde gozler icin beyaz kisma beyaz cikolata eritecektik ama beyaz cikolatamiz yoktu, karanlikta cikmakda istemedik, krema kullandik. Ama siz benmari usulu erittiginiz cikolatalarinizi cay kasigi ile daire seklinde yagli kagida surup, buzlukta dondurup kullanabilirsiniz. Kek olarakda yumusak olusunu cok sevdigi icin benim kuzu, pandispanya hazirladik, neyseki onu cirparken gitmedi elektrik :) Buyrun evde kolayca hazirlayip, kuzularinizi mutlu edebileceginiz kurabiye canavarlarinin tarifi...


Malzemeler

Pandispanya Icin
1 su bardagi yumurta
1 su bardagi seker
1 su bardagi un

Krema Icin
2 paket krem santi
1,5 su bardagi sut
Kirmizi ve mavi gida boyasi

Suslemek Icin
Kurabiye veya biskuvi
Cikolata

Yapilisi
Pandispanya icin oncelikle yumurtalari ve sekeri 15 dakika kadar once dusuk, sonra yuksek devirde cirpin. Iyice krema kivamina gelen karisima elenmis un ekleyip, iyice harmanlayin. Sonra kagittan kaliplari, slikon kaliba yada teflon kaliba yerlestirin (yayilmamasi icin) ve 150 derece firinda pisirin. Bu arada krema malzemelerini cirpin ve uce ayri kaba paylastirip, biri beyaz biri kirmizi ve biri de mavi olacak sekilde gida boyalari ile renklendirin. Tek kullanimlik krema sikma aparatlari bu ic icin birebir. Onlara paylastirilan kremalari dondurucuda 10-15 dakika kadar bekletin. Bu arada pisen kekleri firindan cikartip, uzerine bir havlu ortun ve sogumasini bekleyin. Soguyan keklerin uzerine, donmus kremalari uygun krema sikma ucuyla susleyerek uygulayin. Gozlerini beyaz krem santi veya benmari usulu erittiginiz beyaz cikolatalari yagli kagida surup, dondurarak yapabilirsiniz. Beyaz kremanin uzerine de siyah damla cikolatalar yerlestirip, keklerinizi dolaba kaldirin. Bir gun dinlendikten sonra servis yapmaniz, lezzet acisindan daha guzel olacaktir.

AFIYET OLSUN

KIZARTMA MANTI


Kayserili hemsire bir komsum var. 1,5 yil once geldiler buraya ancak biz bu yil pek samimi olduk, ancak onlar gidecekler. Turkiye'ye donecekler yazin. Biz de bu birlikte gecirdigimiz gunleri, cocuklarimiza degisik seyler yaparak geciriyoruz. Bu kizartma mantiyida iste o hemsire arkadasimdan ogrendim. Tabii benim gibi diyette olanlarin, kolestrolu olanlarin yememesi gereken bir manti bu ancak cocuklariniza, misafirlerinize ikram edebileceginiz harika bir lezzet oldugunu soyleyebilirim.



Malzemeler

Ici Icin
250 gr. kiyma
Kiyilmis maydanoz
Rendelenmis sogan
Karabiber
Tuz

Hamuru Icin
2 bardak elenmis un
1 yumurta
Tuz
Su

Sosu Icin
Domates salcasi
Sivi yag
Su
Sarimsak
Yogurt
Tuz

Yapilisi
Hamur malzemelerini su haric karistirip, yavas yavas su ilave edilerek, yumusak bir hamur elde edilir. Hamur dinlenirken, ic malzemelerini bir kabin icinde karistirin. Hamurdan kucuk bezeler kopartip, unlanmis tezgahta cok ince veya cok kalin olmayacak sekilde, Turk mantisi hamurundan biraz daha kalin acip, istediginiz buyuklukte karelere bolun ve ic malzemelerini bu kerelere yerlestirip, manti birlestirir gibi dort kosesini tutup, birlestirin. Hazirladiginiz mantilari yagli kagit serilmis tepsiye dizin. Unlu tepsiye dizmeyin cunku kizartirken yagi kirletiyor. Tavada yagi kizdirip, hazirladiginiz mantilari kizartin ve servis tabagina alin. Sarimsakli yogurt hazirlayip, uzerine dokun. Cezvede biraz domates salcasini biraz sivi yag ve su ile acip kaynatin ve bu sosu yogurtlu kizartma mantinin uzerine dokup, servis yapin.

AFIYET OLSUN

Sekerli Anneanne Kurabiyesi


Cocukkenden biliyorum bu lezzeti sekerli kurabiye derdik biz buna. Bir gun Instagramdan bir arkadasim anneannesinin kurabiyelerini paylasinca hemen o gunlere gidiverdim ve tabii hemen tarif istedim sagolsun kirmadi hemen gonderdi ve inanilmaz bir seydi bu harika kurabiyeler adeta cocuklugumu getirmisti yeniden bana. Iki tepsi kadar cikiyor bu kurabiyeler, oldukca fazla cikiyor yani 50-60 tane kurabiyeniz oluyor ama bu kurabiyelerin en guzel yanlarindan biri buzlukta saklayabiliyorsunuz, boylece ani bir misafirde ikram edebileceginiz harika kurabiyeleriniz oluyor, kesinlikle denemenizi tavsiye ederim.

Malzemeler
3 yumurta
6 kahve fincani toz seker
3 kahve fincani yogurt
2 kahve fincani zeytin yagi
1 kahve fincani misirozu yagi
1 portakal kabugu rendesi
1/2 limon suyu
2 tepeleme cay kasigi karbonat
Aldigi kadar un

Yapilisi
Yumurta, toz seker, yogurt ve sivi yag bir kaba konur ve mikserle iyice cirpilir. Ayri bir yerde karbonatin uzerine limon suyu dokulur ve kabaran bu karisim cirptiginiz yumurtali karisima eklenir. Portakal rendeside ilave edilip,iyice karistirdiktan sonra uzerine yavas yavas un eklenerek hamur yogurulur. Istege bagli olarak yogurulan hamur bir gece buzdolabinda dinlendirilir, eger vaktiniz yoksa hemende sekillendirebilirsiniz oylede cok lezzetli oluyor. Hamurdan istediginiz buyuklukte parcalar kopartip, yuvarladiktan sonra, ust kismini sekere batirip, yagli kagit serilmis firin tepsisine dizilir ve 170 derece firinda alti kizarincaya kadar pisirilir. Bu kurabiyelerin uzeri kizarmiyor. Bu nedenle altini kontrol etmek gerekiyor. Kurabiyeler ilidiktan sonra buzdolabi posetlerinde muhafaza edin veya buzlukta saklayin. Kurabiye kavanozu yada kutuda durursa kurabiyeleriniz kuruyabilir, bu nedenle poset kullanmakta fayda var.

AFIYET OLSUN

17 Ocak 2013

Bu Gece Seni Cennete Ugurluyorum…

Derin bir sessizlik akiyor damarlarima, gozlerimden ince ince akiyor yaslar icime dogru. Hic koklayamadan, dokunamadan o gozyaslariyla yikiyorum seni  annem, kucuk melegim. Gidecegin yerde senin gibi melekler karsilayacak seni, ben seni hic gormeden sevdim annem.  Bi mercimek tanesi kadardin seni ilk ve son gordugumde kollarin bacaklarin kafan herseyinle ordaydin, karsimda. Bir kucucuk ses bekledik senden, hayal meyal bir sesle geldin bize, tutunamadin melegim. Yemin olsun cok istedim seni, affet ilk verdigim tepkiyi, korktum ben annem. Yasanmisliklarim, yipranmisliklarim korkuttu beni, sonra abdest alip namaz kildim, huzur doldu icim. Hic bir seyden korkmayacak kadar guclu super anneydim ben artik. Yavas yavas alistim varligina, mide bulantilari bile hosuma gidiyordu. Sonra birgun ayak tirnaklarlarimin uzamadigini farkettim. Bunu kendime bile itiraf edemedim ama.. hamileligimde her hafta inanilmaz uzayan o tirnaklar, olmus gibi uzamiyorlardi artik, bir seyler ters gidiyordu, belim agriyordu, bulantilar azalmisti, birseyler ters gidiyordu ama ben bunu itiraf etmeye korkuyordum. Belliki istiyordum seni, alismistim.. Hamile tshirtlerimi bile cikartip utuledim, sana Tulum bile almistim biliyor musun? Kizmisin erkekmisin diye sakalar bile yaptik daha dun bugun.. oysa saglikli olmandan gayrisi yoktuki dualarimda. Bugun o umudu hep tutmaya calistim icimde ama anneler hissedermis ya inanmak istedigim umudun disinda yoktu bir isik yuregimi aydinlatan. 7 haftalikken gordugumuzden daha kuculmustu bedenin, tutunamadin hayata, Rabbim seni yanina aldi. Bunda da sirlar gizliydi bilmedigimiz ancak imanimizla kabul ettigimiz. Bu gece seni cennete ugurluyorum yavrum.. meleklerin arasinda nurlar icinde sefaat et bizlere emi.. annen baban abilerin hepimiz cok sevdik seni ve inan hic unutmayacagim seni kuzum. Bir surpriz gibi girdin hayatimiza, burada bu kadarmis beraberligimiz ama ebedi hayatta hep birlikte olacagiz annem.. Seni cok sevdigimizi bilmeni ne cok isterim, dilerim Allah’imdan duyuyorsundur sesimi, dilerim gozlerimden akan yaslar temizlesin icimden seni, Ben sana kiyamam ki be annem..


Annen…

8 Kasım 2011

Ben Geliyorum Anne

Vakit tamam artik hersey hazir. Odayi susledik, serum takildi tip tip akiyor. Bekledikce zaman gecmiyor. Doktorum gecikti, cabuk gel doktorcum sabirsizlaniyoruz oglumla. Herkesin yuregi agzinda sabirsizlikla bekliyoruz Mehmet Giray'i. Ve sonunda saat 19.00 da geldi doktorumuz. Acil bir dis gebelik ameliyati cikmis o yuzden gecikmis. 'Haydi Nihancigim gidiyoruz' dedi. Bi yumruk tikadi bogazimi sanki nefes alamiyorum, kalbim bilmem kac bin atiyor ama belli etmiyorum, oysaki ilk dogumuma giderken hungur hungur agliyordum. Simdi aglamiyorum aksine dimdik guclu gorunuyorum, gulumsuyorum, espiriler yapiyorum. Neden mi? Cunku beni iyi gormek icin gozlerimin icine bakan dunya guzeli bir oglum daha var 8 yasinda ve herseyin farkinda. Annesinin karninin kesileceginide, kan akacaginida biliyor, herseyi biliyor ve korkuyor annesi icin, gozleri dolu dolu, heran aglayabilir gozlerle bakiyor annesinin gozlerinin ta en derinine. Ama annesi guclu, hic korkmuyor, "bir saat sonra gelecegim oglum, kardesini once gonderecegim ona iyi bak ben gelene kadar"... ama anneanne tutamiyor gozyaslarini. Anne yuregi iste dayanamiyor daha fazla. Ve ameliyat sedyesi geldi, simdi gitme vakti. Herseye ragmen guclu gorunmeye calissamda icimde bin tane soru ve korkular ' ya bir sey olursa ' .... "oglum once Allah'a sonra sana emanet askim" ve anne el sallayarak ameliyathaneye girer. Buz gibi bir oda, heryer bembeyaz, doktorumu ariyor gozlerim. Kalabalik bir insan ordusu, herkes telasli gibi cabuk cabuk hareket ediyor. Agzima oksijen maskesi takildi. Sonda taktilar, canim cok yandi. Serum devam ediyor, tansiyon aleti takildi. Kollarim bacaklarim sabitlendi ameliyat masasina. Epidural istiyorum ama anestezi uzmanimiz bakacagiz demisti, simdi karar zamani. Ameliyat masasina aldilar beni. Cok kilo var, elleriyle omuriligi kontrol ediyor anestezi uzmani, o kadar bastiriyorki canim cok aciyor, dayanamiyorum o bastirdikca. Emin olamiyorum diyor anestezici  "sen bilirsin istersen deneyelim ama cok kilolu karin bolgen ve belki bosuna girmis olacagiz, yapamazken narkoz vermek zorundayim" diyor karari bana birakiyor, bense ona. Hangisi daha uygunsa benim icin onu yapin diyorum aslinda yuregim pir pir hic istemiyorum narkoz almak. Ilk dogumum epiduraldi, o da ani bir dogum oldugundan yuregim agzinda korkularimla basbasa bir dogumdu, guzel gecmisti ancak cok korkmustum. Bayilmaktan korkuyordum, gecen yil daha yeni safra kesesi ameliyati olmustum, damar yolundan vermislerdi anesteziyi ve yavas yavas bayilmistim, herseyi duyuyordum ama konusamiyordum, gozlerimi acamiyordum, sakin baslamayin ben bayilmadim diyecegim diyemiyorum, yine oyle olur diye korkmustum aslinda. Ve doktorum geldi " nasilsin kizim" dedi. Tanidik biri olmasi, aile dostumuz olmasi ayri bir guven veriyordu insana. "Iyiyim Faik amca" dedim. "Korkuyorum".... "Korkma kizim, birazdan hersey bitecek, oglunu alacaksin kucagina" dedi. "Peki" dedim. "Anestezi ne yapalim?" dedim. "Genel olsun, hic birsey duymadan bitsin gitsin" dedi. "Tamam"dedim. Teslimiyetten baska ne gelirdiki elimden. Anestezi uzmani "basliyormuyuz hocam" dedi. "Nihancim basliyoruz, hic korkma" dedi doktorum. Ben damaryolundan igne olacak zannederken, meger agizdan vermisler anesteziyi ve ben basliyoruzdan sonrasini hatirlamiyorum, kut diye gittim ve bu en guzeliydi. :) Hic birsey anlamadan uyudum gitti. Ayilirken abuk sabuk karma karisik sesler duymaya basladim, gozlerimi acamiyordum. Kolum kalkmiyordu ve dikis yerimde degilde, karnimin icinde inanilmaz bir aci vardi. "Aciyo, aciyo" diye diye ayildim. Yavas yavas sesler netlesmeye basladi, annem agliyordu sanki, kimileri guluyordu. Oglumun sesini duyordum, "anne" diyordu bana, "oglummmmmm" demek istiyordum ama hic halim yoktu. Guclu olmak, onu uzmek istemiyordum ama guclu olacak halim yoktu. Yine oglumu dusunmeye basladim acaba beni boyle gordugu icin uzuluyormuydu diye huzunlendim, agrim coktu. Hala gozlerimi acamiyordum, isik gozlerimi aliyordu ama isigi kapatin diyemiyordum. Sesler yavas yavas netlesmeye basladi hala gozlerimi tam olarak acamiyordum, bebegimi getirip, gogsume yatirdilar, hayal meyal gordum onu, kucucuk dudaklariyla gogsume yapismis emmeye calisiyordu, nasil ogrenmisti bunu, nasil biliyordu emmeyi, herseyi ogrenip gelmisti adeta. Onunda gozleri benimkiler gibi kapaliydi, acamiyordu. O da benim gibi yorgundu. Agri kesici yaptilar, agrim devam ediyordu ama sesler artik cok netti. Herkesin nesesi yerindeydi belliki. Esim " 3.su kiz " diyordu. O an ordan kalkip, bogazina sarilmak ve 'sen nediyorsun ne ucuncusu' diye bogazina sarilmak geldi icimden tabii yapamadim. Sonra yavas yavas acildi gozlerim. Sesim acilmaya basladi, bogazima yerlestirdikleri nefes almak icin olan borudan dolayi bogazim tahris olmustu, catalli catalli konusuyordum ama sunu soyliyebildim "3.filan yok, istiyorsan sen dogur". :) Erkekler bu isi kolay saniyorlar zannimca. :) Aslina bakilirsa ilk dogumuma gore bayilmis olmama ragmen daha gucluydum. Dedim ya bir oglum daha vardi ve ben guclu olmak zorundaydim. Dogum aksam saatlerinde olmasini ben istemistim. Biran once sabah olsun ve evimize donelim istiyordum. Herkes yanimizdaydi ve gec saatte eve gittiler. Annem yanimdaydi ve ben cok gucluydum. Aklim buyuk oglumdaydi, onunla bu ikinci ayrilisimizdi. Ilki gecen yilki safra ameliyatimdi ve bu da kardesi icin oldu. Telefonda iyi olduklarini duydukca merakim azaldi. Kucuk oglus artik bizimleydi, iyiydi. Arada bir agliyordu, hala gozlerini acamiyordu, emiyordu ve uyuyordu. Henuz sut gelmiyordu ama o emiyordu ve uyuyordu. Cok cabuk kalktim gece ayaga, ilk dogumda bu kadar cesur degildim. Simdi ne yasiyacagimi bildigimden daha direncliydim. Altinida ben degistirdim oglumun. Yuruyuslerimi yaptim. Sabaha kadar rahat bir gece gecirdik ve sabah ikimizinde kontrolleri yapildi, hersey yolundaydi ve bizi oglene dogru evimize gonderdiler. Ve bu guzel kavusmada herseyiyle guzelliklerle dolu bir sekilde sona erdi. Hastanenin ilk bebegi Mehmet Giray oldu. Hastaneye dogum pastasi ve bebek kurabiyeleri ikram ettik. Herkesin sevgilisi oldu oglusum. Hayatlari boyunca ikisininde hep guzellikler olsun insallah yasamlarinda. Bir kez daha hayata meydan okumanin hatirasidir bu. Nice guzel anilara...

1 Kasım 2011

En Guzel Hediye


Bir anne icin hayatinda aldigi en guzel hediyedir evlatlari. Benim icinde oyle. Buyuk oglum Ahmet Eren simdi 8 yasini  4 ay gecti. Ona sorsaniz 9 yasindayim ben diyor :) buyumek icin ne kadarda aceleci. Oysa benim gozumde hep kucuk oglum o benim. Ona hamile kaldigimdaki heyecan dun gibi aklimda. Cahilligimdi o hamileligim. Birsey bilmeden ama surekli okuyarak, arastirarak gecmisti hamileligim. Zamanim coktu, evdeydim. Butun isim okumakti. Okumak ve neler oldugunu anlamak. Ve iste yine hamileydim. Hic beklenmedik bir anda, hatta artik hic umud etmedigim bir anda ikinci bir mucizeydi bu. Yaradan'dan gelen muhtesem bir hediye. Bu sefer cahil degildim. Artik tecrubeli bir anne adayiydim. Ama bu seferde okulum vardi. Hergun okula gitmek zorundaydim. Sinavlar, stres, hayat karmasasi icinde buyuyecekti kuzum. Hergun birlikte okula gidip gelecektik. Henuz 9 haftalikken cok korkuttu bizi. Onceki hamileligimde boyle birsey yasamadigimdan cok korktum ama doktor muayenesinde hersey yolundaydi. Bizi terk edip gitmesin diye cok dua ettim, cok agladim. Hatta suan bile yazarken agliyorum, o gece gercekten cok zor ve uzun bir geceydi ama o karanlik gecenin sabahi sukurki aydinlik oldu. Minik fasulyemiz oradaydi, iyiydi. O anki sevincimi anlatamam. Gunler hizla geciyordu. Aylik kontroller birbirini kovaliyor, minik fasulye buyuyor buyuyordu. Santim santim buyudugune sahit oluyorduk, gumbur gumbur atiyordu kalbi. Abisi kalp atislarini duydugunda cok sasirmisti. Hepimiz onu bekliyorduk heyecanla. Abisi onunda kendi gibi bir erkek bebek olmasini istiyordu. Doktor ise kiz gibi gorunuyor demisti. Ama benimde icimdeki ses bir erkek daha geliyor diyordu. En cok Ahmet Eren icin istiyordum bunu belkide. Iki delikanli kardes olacaklardi ileride. Ve 5. ayda ogrendik ki bir oglumuz daha olacak. Hepimiz buna cok cok cokkkk sevindik. Hele Ahmet Eren o kadar cok sevindi ki. Buyudugunde onunla oynayacakti, hayalleri vardi. Insallah gercek olacak hayalleri biraz daha sabir :) Karnim buyudukce abimiz daha cok anlamaya basladi olanlari, kardesi tekmeler atiyor, karnim bir o yana bir bu yana kivriliyordu. Ahmet Eren buna bayiliyordu. Kardesiyle konusuyor, onu cok seviyor, surekli opuyordu. Ve bir gun korktugum ama hic dile getirmedigim konuyu acti Ahmet Eren "anne ben belki kardesimi kiskairim!!!". Iste beklenen konuydu bu. Oturduk baba, anne ve ogul olarak konustuk. Kiskanacak bir sey yoktu. O kardes istemisti ve Allah'ta onun bu istegini ona hediye olarak gondermisti. Ikisi kardes olacakti ve bu cok keyifli birseydi. Teoride anlamis gibi gorunsede, pratikte ne olacagi hep bir muamma olmustu doguma kadar. 8. ayima kadar okula gittim. Derslerimi verdim, sinavlarimi gectim. Kucuk oglusum hic uzmedi beni. Ama son aylarda ne zaman derse girip siraya otursam surekli tekmeliyordu ve ben surekli kalkip oturmak zorunda kaliyordum :) Sinavlarda hocalar bile soruyordu oglusumu "aman sinavda dogmasin" diye espiri yapiyorlardi :)) Oglusum hic uzmedi beni. Sinavlar bitti, okul bitti, Turkiye'ye gittik, babamiz sonra geldi ama oglusum hep bekledi, erkenden geliyim demedi :)) Cok akilli canim benim ogluslarim ;) Hafif sabah bulantilari disinda hic bir sikintim olmadi, sadece karnim buyudu o kadar. Ilkindeki gibi cok rahat bir hamilelik gecirdim. Dogum icin gun kararlastirdigimizda heyecan doruktaydi. Korkuyordum aslinda, biliyordum yasayacaklarimi ve ilk dogumda epidural sezeryan istemistim, spinal yapilmis heralde cunku ameliyat sonrasi epidural takili degildi ve inanilmaz bir agri yasadim. Sonrasi ise kabustu cunku bu spinal anestezi bas agrisi birakirmis geride yillarca migren yasadim. Yeniden hamile kalinca ise tamamen gecti gitti migren cok sukur. Ve doktorumunda tavsiyesiyle bu kez genel anestezi olacakti. Genel anesteziden korkuyordum. Bayilmak istemiyordum ama herseyi o ana birakip, beklemek en guzeliydi. Tum alisverisler yapildi. Kiyafetler utulendi, hastane cantasi hazirlandi. Kameralar, fotograf makinalari, hersey, herkes hazirdi. 21 Temmuz 2011 gunu oglenden sonra hastaneye yatisimiz yapildi. Odayi susledik, misafirler icin pasta ve kurabiye ikramlarimizi yerlestirdik. Hersey hazirdi ve sirada dogum hikayemiz var...bir dahaki postta :) bekleyin bizi ;)

Hayata Ikinci Kez Meydan Okumak!



Hayata ikinci kez meydan okumak!
Bebek kokusunu bilirmisiniz? Anne olmasanizda
yegeninizi, kardesinizi, komsunuzun cocugunu ilk dogdugu gunlerde kucaginiza
aldiysaniz bilirsiniz, mis gibi kokar onlar. Cennetten gelen en guzel kokudur
onlar. Hele birde anne olduysaniz ve o sizin meleginizse, iste o kokunun tarifi
imkansizdir. Yaklasik olarak hamileligin ilk dort ayinda onlardan bi haber
yasariz. Ama o ilk pit pitlar basladiginda duygularimizin yogunlugu,
mutlulugumuz anlatilmaz olur. Ilk anne adayi oldugumda henuz 25
yasimdaydim. Cok genctim, ya da simdi
bana o zamanlar cok gencmisim gibi geliyor. Ve hatirliyorumda ilk ogrendigim an
ciglik cigliga bagirmistim. O an cok baska bir an. Allah isteyen herkese bu
guzelligi tattirsin dilerim. Sismanliktan hic hoslanmayiz ama hamilelik
surecinde buyuyen karnimiz cok mutlu eder bizi. Onun ilk kipirdanmalari
mutlulugumuza mutluluk katar. Her ay, kontrolleri sabirsizlikla bekleriz.
Annelik baska bir duygudur. Onun o ultrason goruntusunu bile buzdolabina
asariz, ultrasondaki goruntusune bakar konusur hatta aglariz. Anneyiz iste,
daha o ana rahmine duser dusmez baslar bizim analik seruvenimiz. Hamilelik
surecini guzel bir sekilde atlattiysaniz, sirada dogum var. Korkmayan varmidir
bilmiyorum o andan. Hatirliyorumda ilk dogumumda ‘orda kalsin, ben vazgectim,
dogurmayacagim’ demistim. Aslinda birazda onunla aramizdaki o essiz bagin
kopmasi korkutmustu beni. Gercektende dogumdan sonra, o herkesin gozbebegi
oluvermisti. Kiskanmismiydim acaba bilemiyorum. Ama icimdeyken sadece benimdi,
simdi herkesin sevgilisi olmustu. Paylasmak zor is gercekten. Sanirim
kayinvalide olma duygularida tohumlarini o gunlerde atiyor icimize. Kiz annesi
yada erkek annesi hic farketmiyor. Evlat sizin ve paylasmak zor is. Sonra gun
gun onun buyumesine tanidik oluyorsunuz. Bir an bile yanindan ayrilmadan,
nefesi nefesinizde yasiyorsunuz. Yari kirki, kirki derken, herkes kendi
hayatina donuyor ve siz kucuk bir cekirdek aile olarak hayatta kendi basiniza
yuruyorsunuz. Ilk agusu, ilk anne- baba deyisi, ilk disi, ilk saci, ilk
tirnagi, gobek bagi ne varsa saklamistim ben. Hala bir kutunun icinde duruyor.
Bilmem buyudugunde merak edermi ama yinede ona vermek icin sakliyorum. 4-5 sene
nefes nefese bir yasamin ardindan, okul hayati basliyor. Ben oglumdan ilk
ayrildigim kres gunu cok aglamistim. Sanki benden zorla kopartmislar gibi
gelmisti bana. Zamanla alistik bu duruma ama bizim icin cokta kolay olmadi.
Cocugun ilk yillarinda, yeniden anne olmak icin daha bir cesur oluyor insan.
Aradan yillar gecince, o cesaretin yerini rahatlik ve korkular aliyor sanki. Ya
yapamazsam, ya zorlanirsam vs.. bir suru soru sizleri frenliyor. Sonra bir gun
hic ummadiginiz bir anda, ummadik bir haber aliyorsunuz “Hamilesiniz”…
kelimelerin sustugu, gozyaslarina boguldugum o an. 4 yil once universiteye
basladim. Yarim birakmistim o zamanlarda, genctim, cahillik etmisim. Yeniden,
keske okusaydim dememek icin 30 yasimda tum zorluklari goze alip, Ingilizce
egitim veren bir universitede Ingilizce hazirliga basladim. Oglum anaokulunda,
ben okulda. Herseye yeniden baslamak cok zor oldu. Sabir ve sebat gerekiyordu.
Yillar zorluklarlada olsa cabucak gecti. Oglum 2. Sinifa, ben ise 3. Sinifa
gecmistim. Sinav zamaniydi, cok stress vardi uzerimde. Derslerimi vermek,
okulumu zamaninda bitirmek istiyordum. Hazirlikla birlikte 5 senelik bir
maceraydi bu ve ben yarisindan cogunu bitirmistim. Sinavlar, stress derken
gunler hizla geciyordu. Bir suphe ile verdigim kan sonucu pozitif cikinca. Hic beklemedigim
icin, tahlillerde bir hata olabilecegini dusundum. Oyle ya belkide sonuclar
karismisti ama yok karismamis. Ultrasonda minik bir nokta bana goz kirpiyor.
Doktor “tebrikler HAMILESINIZ” dedi. Ve iste 7 yil aradan sonra, hayata ikinci
kere meydan okuyus hikayemiz boyle basladi…bekleyin…

31 Ekim 2011

HAYATTA GUZEL SEYLERDE OLUYOR


Hayatta cok guzel seylerde oluyor tabii insan bazen yazmaya firsat bulamiyor :) Cok uzun zaman oldu yazmayali anlatmayali am oyle yogun oyle yogunki gecen gunler nefes almaya vakit yok. Bugun blogumu ne cok ozledigimi farkettim bir an yazmak geldi icimden ve yaziyorum... Yazin bir iki kutlama icin yazmistim bir seyler aslinda saklamadigim ama buraya yazmayi o an icin de olsa istemedigim (nazar deger filan diye sanirim :) ) bir sey vardi :) HAYATA IKINCI KEZ MEYDAN OKUMAK... yakin dostlarim biliyorlardi an an yanimdalardi sagolsunlar evet ikinci kez hamileydim. Yakisikli ogluma bir kardes geliyordu. 8 yil aradan sonra ilk hamilelik gibi gelmisti bu durum bana. Okulum devam ediyordu 3. siniftaydim, oglum 2. sinifa gecmisti. Sorumlulugum coktu ama hamileligim cok guzel gecti Maasallah ve 8. ayima kadar gittim okuluma sinavlarimi verdim ve 3.sinifida alnimin akiyla bitirip, 4. sinifa gectim sonrada ucaga binip dogruca Turkiye'ye uctuk. Oglusumun gonlune gore verdi Allah bir erkek kardes istiyordu ve geliyordu kardesi. Bu arada yukaridaki fotograf esimin master mezuniyeti burada 7,5 aylik hamileydim dolu dolu. Darisi basima diye diye verdik pozumuzu :) Ikinci kuzu rahatti hic uzmedi annesini rahat bir hamilelik gecirdik onca kosturmacaya ragmen maasallah gik demedi ben gitti geldi hergun okula onca derse girdi, onca kilometre yol yapti benle, sinav streslerimi paylasti cok sukur hic uzmedende dogdu geldi kucagimiza :) O da bir sonra ki postta :))

8 Temmuz 2011

Bir Yastikta 10 Yil

Hayat hizla akip giderken avuclarimizin arasindan, bu 10 yil ne zaman gecti anlamak gercektende cok zor. Neler neler sigmis icine bu 10 senenin, dusunup biraz maziye bakinca anliyor insan. En guzeli ise dunyalar guzeli 8 yasindaki oglumuz ve Allah'in bize verdigi 10. yil hediyesi kucuk surprizimiz. Sanirim onlarda 10 yilimizi taclandiran en guzel armaganlar olsa gerek. Cok seyler var aslinda soylemek isteyipte bogazima dugumlenen, bir turlu dile gelmeyen, sozcuk haline gelemeyen, ucusan kelimeler. Bazen yasanan guzellikleri anlatmaya yetmiyor kelimeler. Gullerle bezenmis, her bir yili ifade eden bu guzel cicekler bugunun en guzel merhabasiydi bana. Yanimda yoksun suan ama seni yanimda hissettirdi bana. Diliyorumki canim hayat boyu hep birbirimizi tamamlayip, hep mutluluklar ciksin karsimiza. Nice mutlu 10 yillarimiz olsun cocuklarimizla...